
Depresyon
Depresyon semptomları, kederle ilişkili belirtilerden farklıdır; duygusal olarak bunalmışlık hissi normaldir ve geçicidir. Depresyon, üzüntü ve umutsuzluk duyguları günlük yaşamı etkilediğinde ve iki haftadan uzun süre devam ettiğinde düşünülür.
Depresyon keder, umutsuzluk, çaresizlik, keyifsizlik, hayal kırıklığı, hüzün gibi duygular; suçluluk, değersizlik ve ölümle ilgili düşünceler; enerji kaybı, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, yeme sorunları ve uyku bozuklukları gibi bedensel olumsuzluklar; her zaman yapılan ve keyif alınan aktivitelere karşı ilgi kaybı, dikkatin hiçbir şeye verilememesi gibi motivasyonel problemler olarak kendini gösterir. Depresyon tanısı koyabilmek için bu belirtilerin birkaçının veya hepsinin kişide var olması gerekmez. Önemli olan bu belirtilerin kişide ve çevresinde umutsuzluk yaratması ve en az 2 haftadan uzun sürüyor olmasıdır. Sürenin yanında bu belirtilerin yaşanma sıklığı ve şiddeti de depresyona işaret eder.
Depresyon kadınlar arasında biraz daha yaygındır. Hem çevresel hem de fizyolojik faktörler depresyona neden olabilir. Çoğu uzman depresyonda beyin kimyasının önemli bir rol oynadığını kabul ediyor. Beyindeki dopamin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin seviyesi kişinin depresyona girme riskini etkileyebilir. Bununla birlikte, yaşam deneyimleri beyin kimyasını etkiler ve bazı insanlar ayrılma ya da boşanma, eşin ölümü, işten atılma, finansal istikrarsızlık, taşınma ya da kaza gibi stresli yaşam olaylarından sonra depresyona girerler. Sosyal izolasyon, aile içi şiddet ve diğer psikolojik koşulların varlığı gibi günlük stres faktörleri de depresyonu tetikleyebilir. Bazen depresyon, acı veren duyguları yaşamamak için bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkar. Kısa süre önce doğum yapan kadınlar, doğumdan sonraki gün, hafta veya aylarda postpartum depresyon ile mücadele edebilir.
Depresyon belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve hatta hastalık seyrinde değişebilir. Belirtiler, bir bireyin cinsiyetine, kültüre veya yaşına bağlı olarak değişebilir. Depresyon yaşayan gençler, sinirli ve heyecanlı görünebilir ve bazı kültürel gruplar duygularını maskeleyebilir veya farklı gösterebilirken, kadınlar erkeklerden daha fazla depresyona yaşayabilirler.
Depresyon geçiren bir kişinin, günlük stres yaratan etkenlerle baş etme konusunda zorluk çekmesi muhtemeldir. Çaresiz ve yalnız hissedebilir. Bazen en sıradan aktiviteler -yataktan çıkmak, banyo yapmak ve giyinmek- imkansız gelebilir.
Depresyon, öfke, utanç ve korku gibi duygularla ilişkilidir ve bazen bu duygular vücutta ağrı, sızlanma, bulantı ve diğer şikâyetler şeklinde kendini gösterebilir. Depresyon, gerginlik hissi yaratabilir, ağlamaya neden olabilir. Şiddetli durumlarda, kişi herhangi bir duygu ifade etmeyebilir ve intihar düşüncesi gelişebilir.
Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Depresyonu olan kişi kusurlu veya zayıf olarak görülebileceğinden, o kişinin durumuyla ilgili olarak utanç duyması muhtemeldir ve deneyimi işverenlere, sağlık hizmeti sağlayanlara, ailelere ve arkadaşlarına açıklamanın sonuçlarından korkabilir.